İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesinde kapalı oturumla yapılan duruşmaya, maktul Elif Çakal'ın annesi Hacer Çakal, tutuksuz sanık Gürkan Kalmaz ile 18 yaşından küçük T.Y. ve tarafların avukatları katıldı.
Duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, olay günü suça sürüklenen çocuklar T. Y. ile S.T'nin maktul ile buluştuklarını, daha sonra sanıklar Ufuk Bökü ve Gürkan Kalmaz'ın aralarına Bökü'nün babasına ait araçla katıldıklarını belirtti.
Mütalaada, grubun araçla dolaştıktan sonra Habipler A1 Caddesi'nin arka tarafında alkol aldıkları, bir süre sonra S.T'nin Cebeci köyüne gitmeyi teklif ettiği aktarıldı.
Araçla ilerledikleri sırada iki sanık ile maktul Elif'in tartışmaya başladığı belirtilen mütalaada, tartışmanın büyümesi üzerine aracı Cebeci köyünde bulunan taş ocaklarına park ettikleri kaydedildi.
Mütalaada, S.T'nin kavga anını sanık Bökü'den cep telefonuyla kaydetmesini istediği aktarılarak, Bökü ve Kalmaz'ın olaya müdahale etmek isteyen tanıklara engel oldukları ifade edildi.
Bir süre sonra maktul Çakal'ın gruptan kaçarak bölgede bulunan, aktif olmayan maden sahası kayalıklarına yaklaştığı, bağırmaya başladığı, kayalıkların kenarına düştüğü belirtilen mütalaada, sanıklar ve T.Y. ile S.T'nin maktule alkol aldırarak hileyle tehlikeli bir yere götürdüğü vurgulandı.
MÜTALAADA SANIKLAR İLE SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUKLAR T.Y. VE S.T'NİN TUTUKLANMALARI İSTENDİ
Mütalaada Adli Tıp Kurumu raporuna yer verilerek, maktulün düşmesinin "darbedildiği sırada veya darbelerin etkisiyle mi" geliştiğine ilişkin tıbben değerlendirme yapılamadığı belirtildi.
Mütalaada sanıklar Bökü ve Kalmaz'ın "çocuğa karşı kasten öldürme", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "sağlık için tehlikeli madde temini" suçlarından 24 yıl 6'şar aydan 40'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Yaşları 18 yaşından küçük olan iki çocuğun ise aynı suçlardan indirim yapılarak 3'er yıldan 22 yıl 11'er aya kadar hapisleri talep edilirken, ayrıca üstüne atılı suçlardan 4 kişinin de tutuklanması istendi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, taraflara mütalaaya karşı savunma yapmak üzere süre vererek duruşmayı erteledi.
Duruşmanın ardından basın mensuplarına açıklama yapan maktulün annesi Hacer Çakal, hayatını kaybeden kızının kandırıldığını ve bilerek öldürüldüğünü söyledi.
Çakal, sanıkların ve diğer çocukların yeniden tutuklanmalarını istediğini ifade ederek, "Sokaklarda geziyorlar, üstümüze gülüyorlar. Çocuk öldü, oradan attılar. İntihar süsü verdiler. Çocuğa orada cehennemi yaşatmışlar. Bu nasıl bir insanlık? Bunlar insan olamaz. Bu aileler, bunları nasıl vahşi yetiştirmiş? Ailelerin de ceza almasını istiyorum. Aileleri de işin içinde, kapıya gelip gelip tehdit ediyordular." diye konuştu.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Sultangazi'de taş ocakları mevkisinde 26 Haziran 2021'de arkadaşlarıyla pikniğe giden Elif Çakal bir süre sonra uçurumdan düşmüştü. Olay yerine gelen ekiplerce bulunduğu yerden çıkarılan Çakal'ın hayatını kaybettiği belirlenmişti.
Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Çakal ile olan 2 arkadaşının ifadesine başvurulurken, olayın ardından kaçtıkları tespit edilen diğer 2 arkadaşı ise gözaltına alınmıştı.
Emniyetteki işlemleri tamamlanan 18 yaşından küçük 2 şüpheli, serbest bırakılmıştı.
Maktulün hayatını kaybetmesinden hemen önce çekildiği belirlenen yeni görüntülerde, Çakal'ın, yanında bulunan 2 kız arkadaşıyla kavga ettiği anlar yer almıştı.
Başsavcılık, Çakal'ın arkadaşı olduğu belirtilen 4 kişi hakkında, daha sonra "cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ile "eziyet" suçlarından yakalama kararı çıkarttırmıştı.
Bunun üzerine gözaltına alınan S.T. tutuklanırken, T.Y. hakkında, ev hapsinden oluşan adli kontrol tedbirinin uygulanmasına karar verilmişti. Haklarında yakalama kararı çıkarılan Gürkan Kalmaz ve Ufuk Bökü ise daha sonra tutuklanmıştı.
Başsavcılık, Elif Çakal'ın arkadaşları oldukları belirtilen, "eziyet etme" suçundan tutuklanmalarına karar verilen Gürkan Kalmaz ve Ufuk Bökü ile yaşı 18'den küçük olan S.T'nin Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 108. maddesi kapsamında tutukluluk hallerinin uzatılması talebinde bulunmuştu.
Gaziosmanpaşa 2. Sulh Ceza Hakimliğinin taleple ilgili 21 Ekim'de yaptığı tutukluluk incelemesi duruşmasına tutuklu şüphelilerin avukatları katılmıştı.
Şüpheli avukatları, müvekkilleriyle ilgili suç teşkil eden davranışları olmadıklarını, olayın "basit yaralama" suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ve tutukluluk hallerinin cezalandırma boyutunu aştığını savunup tahliye talebinde bulunmuştu.
Talepleri değerlendiren mahkeme, 3 şüphelinin, suçun vasıf ve mahiyeti, delil durumu, savunmaları, tutuklu kaldıkları süre, delillerin büyük bir oranda toplanmış olması ve tutuklu kalmalarının bu aşamada ölçüsüz kalabileceği gerekçeleriyle tahliyesine hükmetmişti.
Mahkeme, tahliye ettiği bu şüpheliler hakkında "haftada 2 gün evlerine en yakın güvenlik merkezine imza verme" ve yurt dışına çıkış yasağından oluşan adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasına da karar vermişti.