AVRUPA'DA ŞOK UYGULAMA! İŞTE GİRİLMEK İSTENEN AVRUPA BİRLİĞİNDE HAYVANCILIK ANLAYŞI BU!
Yukarıdaki fotoğrafta, kendi yaşamlarından kopartılıp, güneş görmeyen karanlık hücrelere tıkılarak, insanlığını yitirmiş zalimler tarafından “et ve süt makinesi” haline getirilmiş bu hayvanların hikayesi anlatılıyor aslında.
GDO’lu mısırla; hatta bazen, akrabalarının kanı ve eti ile beslenen bu hayvanlar hastalanıyor ve makinenin işleyişini sekteye uğratıyorlar. Ama dedik ya, makine durmuyor ve zalimler onu tüm canlı yaşamının üzerine sürmeye devam ediyor, hemen bu ineklerin midesinin üzerine
bir delik açıp, hazmedemediği şeyleri geri çıkarıyor, sonra bu deliğin tıkacını kapatarak, bir arızanın daha üstesinden gelmenin kıvancıyla homurdanarak çalışmaya devam ediyor.
Bu zulüm makinesi işliyor ve işlemeye devam ettikçe tüm canlı hayatını da kendisine kul köle ediyor. Bizleri kendi acılarımıza, kendi özümüze, ötekinin varlığına yabancılaştırıp, bizlerin vicdanlarının üzerine de koca bir delik açıyor ve
Bu makinenin dokunduğu her yerde yaşam çürüyor kendi özünden kopup, ona dönüşüyor. Mesela inekler: Ot yiyen ve çayırlarda dolaşan halleriyle yeterince kar getirmeyen ve bakımı masraflı olan inekler, genetiğiyle oynanarak artık gıdadan, enerjiye kadar birçok alanda “hammadde” olarak kullanılan ve bu özellikleri nedeniyle
dünyada neredeyse en çok yetiştirilen bitki haline gelen mısır ile (belki de Godzilla demeliyiz) besleniyor. Fakat şöyle bir gerçek var, bir inek nihayetinde en fazla bir inektir ve siz otla beslenen bu hayvanı ne idüğü belirsiz bir şeyle beslerseniz, onu hasta edersiniz. Tıpkı burada olduğu gibi.