Güncel

Cumartesi günü öğlen saatlerinde kabus başladı.70’lerindeki Covid-19 hastasının yanına gittim. Kalbi durmuştu ve...

Londra’daki bir hastanede çalışan ismini açıklamayan bir doktorun yazdığı dramatik mektubu yayınladı. Doktor, “Son nefeslerini almak için çırpınan birisini gördünüz mü? Çok insan görmemiştir ama buna şahit olanlar, bu korkunç tecrübeyi asla unutmaz. Keşke geçen hafta yaşamını yitiren bütün yüzler unutabilsem. Bütün yüzlerdeki panik, insanların çaresizce nefes almaya çalışırken çıkardıkları sesler ve ciğerlerine oksijen dolduramamalar… Bunlar sizin peşinizi bırakmaz” ifadelerini kullandı.Doktorun yazdığı mektup şöyle devam ediyor

10 yılı aşkın bir süredir profesyonel olarak çalıştığını söyleyen doktor, “Bu kadar zaman sonunda her şeyi gördüğümü düşünmüştüm ama son bir haftada yaşadığım dehşete beni hiçbir şey hazırlayamazdı” dedi.Doktorun gazeteye yazdığı mektup şöyle devam ediyor: Cumartesi günü öğlen saatlerinde kabus başladı. Bana bir hastamın solunum yetmezliği yaşadığı bildirimi geldi ve hastane içinde koşarak 70’lerindeki Covid-19 hastasının yanına gittim. Kalbi durmuştu ve odaya girdiğimde bir panik vardı. Çalışanlar kendi hataları olmamasına rağmen neyi yanlış yaptıklarını sorguluyor ve nasıl yapmaları gerektiğini konuşuyorlardı. Bu durum bile ülke olarak bu virüs tehdidine ne kadar hazırlıksız olduğumuzu gözler önüne serdi.

Ekipmanların beyhude olduğunu gösteriyordu. İki hemşire, bir kıdemli doktor ve bir anestezi uzmanı olarak Covid-19 zalimce gözümüzün önünde bir kurban aldı. Nefes almak için mücadele ediyordu. Gözlerinde o dehşeti gördüm. O biliyordu. Bu dehşet odadaki çalışanlara da yansıdı. Oradaki profesyoneller yıllardır bu işi yapıyordu ama hepsi korktu.

Ben Londra’daki yoğun bir hastanede görevli kıdemli bir doktorum. Ben uzun vardiyalar çalışmaya ve acil kapısından girenlere yardım etmeye alışığım. Fakat geçen cumartesi farklıydı. Biz bir virüsün geleceğinden haberdardık ama buna hazırlıklı değildik. Hastanedeki ilk Covid-19 ölümünden sonra aniden hastane içindeki vardiya sistemini ve çalışma düzenini değiştirdik” dedi. Ben bir doktorum ve iç sesim aşırı stres zamanlarında içimdeki sesi susturmaya eğitimli. Fakat bu sefer içimdeki sesi susturmadım. Bana sürekli, “Aman tanrım, neler oluyor” diyordu. Biz bu hastanın öleceğini öngörüyorduk. İçimdeki çocuk bana, “Eğer onu kurtarırsam, koğuştaki diğer hastalar da iyi olur” dedi. Elbette bu bir çocuk hikayesi değil gerçek yaşam.