.Bu konu başlı başına bir kitap ve araştırma konusu olduğundan, biz bu mevzuda söylenmesi gerekenlerin tümünü söylemeye çalışmayacak, bir takım tereddütlü veyahut ehemmiyetli noktalara değinmekle yetineceğiz. Bu konuda hiç unutulmaması şart olan en ehemmiyetli nokta, insanın yaradılış gayesidir. Insan Allah`ın yüceligi karşısında kendi güçsüzlügünü kabullenmesi ve her hareketini Allah`a kulluk olarak yapması için yaratılmış bir varlıktır….
Yüce Allah eşleri birbirlerine helâl kılmıştır. Koca karısının, kadın da kocasının cinselliğinden dilediği zaman istediği şekilde yararlanabilir. Fakat eşler arasındaki bu cinsel özgürlük alanı, büyüklüğüne rağmen sınırsız değildir. Yani eşler arasında da cinsel haramlar vardır. Bu haramların bir kısmı dâimîdir. Bir kısmı da geçicidir.
1-Âdet ve Lohusalık Halinde Cinsî Münâsebette Bulunmak,
2-Arka Organdan Temas Etmek
3-Başkalarının Yanında İlişkide Bulunmak,
4-Cinsel Görevden Kaçınmak,
5-Îlâ Yapmak, Karısına yaklaşmamaya yemin etmek
6-Zıhâr Yapmak, ZİHAR: Bir kimsenin karısına “sen bana anamın sırtı gibisin” diyerek, onu kendisine haram kılması.
7-İtikâfda İken Cinsî Münâsebette Bulunmak.
8-Müfessile; kocasıkendisini arzuladığı zaman; âdet görmeye başlamadığı halde, -âdet görüyorum-diyerek kocasını aldatan kadındır.
9-Oruçlu İken Cinsel Yaklaşımda Bulunmak
Keffareti açıklamak için sunulan buhadis, malî ve bedenî gücü olmayan bir sahâbiyi örneklendirmektedir. Gücü olanhiç şüphesiz ya esir azad edecek veya iki ay oruç tutacak, ya da altmış fakiridoyuracaktır.
Şafiîmüctehidler bu hadise dayanarak oructa keffaretin yiyerek-içerek değil,yalnızca cinsel münasebet yoluyla orucunu bozan erkekler için gerekeceğiiçtihadında bulunmuşlardır.