İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir araya gelecek.
CHP’li yetkililer, Erdoğan ve İmamoğlu’nun 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinliklerinde bir araya geleceğini açıkladı.
CHP yetkililerinin 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü programlarına ilişkin yaptığı açıklamaya göre İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile anma töreninde bir araya gelecek.
İmamoğlu ‘İstanbul’un brifingini kendisine sunmak amacıyla’Cumhurbaşkanı ile görüşme taleplerini 6 Temmuz’da Erdoğan’ın makamına iletmiş, 8 Temmuz’da ise yazılı talep göndermişti.
Henüz bu talebin onaylandığına ilişkin iki makamdan da bir açıklama gelmedi.
İmamoğlu 15 Temmuz Pazartesi günü İBB Saraçhane Genel Müdürlüğü’nde gerçekleşecek anma töreni öncesinde İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve beraberindeki protokol ile birlikte Edirnekapı Şehitliği’ni ziyaret edecek ve bugün valinin şehit ailelerine vereceği yemeğe de katılacak.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı (İBB) 15 Temmuz Anma Töreni saat 11:30’da Saraçhane İBB önündeki otoparkta gerçekleşecek.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından İmamoğlu bir konuşma yapacak. Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından 15 Temmuz İBB anıtına geçilecek ve Şehitler Panosu önünde dua edilip, öğle namazı için Şehzadebaşı Camii’ne geçilecek.
Cami avlusunda katılımcılara irmik helvası ve şerbet dağıtılacak.Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşecek anma töreni ise akşam saat 20:00’de Atatürk Havalimanı’nda olacak.
Saat 21:00’de 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne geçilerek buradaki 15 Temmuz Şehitler Müzesi’nin açılışı gerçekleştirilecek.
Erdoğan o fıkrayı kanun yaptı
İşyerlerinde, kurumlarda, ofislerde sık sık söylenen, tekrarlanan bir espri, bir fıkra vardır…
İşyerlerinde, kurumlarda, ofislerde sık sık söylenen, tekrarlanan bir espri, bir fıkra vardır…
“2 maddelik İşyeri Anayasası” diye bilinen fıkra şöyledir:
Madde 1: Patron daima haklıdır.
Madde 2: Tereddüt olursa 1. Madde’ye bakınız…
Zaman zaman duvarlarda, panolarda rastlayabileceğiniz bu 2 maddelik esprili Anayasa, aslında “dediğim dedik” patronlara, başkanlara, müdürlere, amirlere karşı çalışanların alttan alta yönelttiği bir eleştiridir…
Örtülü bir eleştiridir, çünkü son sözün patronda, müdürde olduğunu peşinen kabul eder, ama 2. Madde ile patronun, başkanın ağzından çıkan her sözün, lafın, kararın “Haklı ve doğru olmayabileceğine” de işaret eder…
Basın dünyasında (Özellikle Hasan Cemal’in yönetimindeki Cumhuriyet’te) bu sözü sık sık söyler, üst katla dalga geçerdik…
Ne kadar gafilmişiz!
Sonunda bu sözün Türkiye’nin tüm hayatına yön veren “gerçek bir kanun maddesi” haline geleceğini hiç düşünmemişiz…
Meğer Erdoğan bu espriyi, geçen yıl (2018), tam da 10 Temmuz’da bir KHK halinde yayınlamış…
Yani Kanun Hükmünde Kararname’ye koymuş…
Yani espriyi kanun maddesi yapmış…
Ben de yeni fark ettim…
Ne zaman?
Merkez Bankası Başkanı’nın Erdoğan tarafından görevden alınma kararını ve bu karardaki KHK maddelerini incelerken…
3 Nolu ve 10 Temmuz 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, üst kademe kamu yöneticilerinin atanma ve görev sürelerini, ücret ve tazminatlarını belirliyor… TSK atamaları da dahil…
Toplam 13 maddelik bir KHK… Teknik terimlerle dolu…
Ancak 12. Madde’ye gelince Saray’daki danışmanların kendi yaptıkları bu KHK bombardımanından biraz bunaldıkları, hatta tereddüt ettikleri anlaşılıyor…
Çünkü 12. Madde, “eğer bu KHK, daha önce çıkarılan KHK’lar ile çelişirse, bunun esas alınmasını” istiyor…
Belli ki, Saray’da KHK’yı hazırlayanların kafası karışmış, daha önce çıkardıkları KHK’lar ile ters düşme endişesine kapılmışlar…
Herhalde kendi aralarında konuşmuşlar:
- Sence bu madde yeter mi?... Ya Reis, ötekileri okumadınız mı diye kızarsa?...
- Eee ne yapalım?...
- Bence bir madde daha ekleyelim…
Saray danışmanları, KHK yazanlar oturmuş düşünmüş taşınmışlar ve kafayı çalıştırıp şahane bir madde daha eklemişler… 13. Madde… Bingo!...
Bu 3 Nolu Cumhurbaşkanlığı KHK’sında başlığı “Tereddütlerin Giderilmesi” olan 13. Madde aynen şöyle diyor:
“Bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin uygulanmasında ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye Cumhurbaşkanı yetkilidir.”
Bunu okuyunca dondum, kaldım…
O fıkra gerçek olmuş… Üstelik KHK ile “Kanun maddesi” haline gelmiş…
1.Cumhurbaşkanı her şeye yetkilidir… 2. Tereddüt olursa ona sorarız…
Bu 13. Madde aslında tek başına Türkiye’de yasa, hukuk ve yargı nosyonunun tümüyle öldüğünü kanıtlamaya yeter…
Saray’da kanun yazanlar öyle bir korku ve tereddüt içinde ki, net ve açık kanun hükümleri yazmaktansa, Erdoğan’a sormayı kanun maddesi haline getirip, kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar…
Bu 13. Madde Türkiye’de “TEK ADAM REJİMİ”nin içine düştüğü korku ve sefaleti gösteriyor…
Bu rejimin hukuksuzluğunu, belirsizliğini, keyfiliğini gözler önüne seriyor…
Erdoğan da belli ki, yarın o makama farklı bir ismin de oturabileceğini, örneğin İmamoğlu, Babacan, Gül gibi bir şahsın gelebileceğini hiç düşünmeden, devlet ciddiyetini ayaklar altına alan bu KHK’ya imzayı basıyor… Yeter ki tüm yetkiyi elinde toplasın… Her şey kendisine sorulsun…
O fıkrayı KHK ile kanun maddesi haline getiren Erdoğan neye imza attığının acaba farkında mı?
İnanmayanlar için 3 No’lu KHK’nın 13. Maddesi burada…