KIZLARI KÖPEKLE EVLENDİRİYORLAR. DÜNYA ŞOKTA

22’den fazla dilin konuşulduğu Hindistan, zengin kültürü yanında ilginç gelenekleri de içinde barındırıyor. Bu âdetleri okuduğunuzda ağzınız açık kalabilir…

Ganj Nehri Hinduların kutsal saydığı şeylerin başında geliyor. Ganj Nehri’ni Tanrıça Ganga kabul ederler ve bu nehirde yıkandıklarında günahlarından arındıklarını düşünürler. Ayrıca ölülerini Ganj Nehri kıyısında yakıp küllerini nehre attıklarında ölülerinin ruhlarının özgürleştiğine inanıyorlar.

Hindulara göre inekler kutsal hayvanlardır. Öyle ki dışarıdan ineklere taptıklarına inanırız. İşin aslıysa, Krişna dedikleri Tanrılarının ineğin vücudunda beden bulduğunu düşünürler. Bu sebeple ineklere asla zarar vermezler, etini yemezler. Hindistan sokaklarında inekler serbestçe gezerler. Hatta biz de nasıl kutsal kitaba el basarak yemin ediliyorsak, onlar da ineğin kuyruğundan tutarak yemin ederler.

Bize tiksinti verebilir, ama onlar kutsal saydıkların ineğin idrarıyla temizleneceklerine inanıp hatta ineğin dışkısını alınlarına sürerler. En merak edilen de biri yanlışlıkla bir ineğe zarar verdiğinde ya da öldürdüğünde ne olduğu. O kişi 6-12 ay arasında yıkanmaz, temizlenmez, sakalını ve tırnaklarını kesmez. Sosyal ve iş hayatını devam ettiremez. Bu süre sona erdiğinde Hindistan’da yine kutsal kabul edilen bir ağacın altında büyük bir ziyafet verip o ağacın yapraklarını bol miktarda tereyağında yaktıktan sonra günahından arındığına inanılır.

Hindistan’daki ilginç geleneklerden biri de intihârın günah kabul edilmemesi hatta takdir edilen bir eylem olması. İntihâr edecek kişi önce 3 gün oruç tutar. Sonrasında nasıl intihâr etmek istiyorsa, suda boğulmak, aç kalmak, ateşe atılmak, trenin önüne oturmak vs, seçip dileğini gerçekleştirir. Bir uygulama da yaşlı ya da hasta insanları intihâra bırakmaktır. G

Güzel elbiseleri giydirilerek Ganj Nehri’nin med-cezir yaşanan kıyısına götürüp bırakılır. Sular yükselince nehir o kişiyi içine çeker ve hayatını alır. Sular yükselmeden o kişi kendine gelip intihârdan kaçarsa tüm insanlığın önünde şerefini kaybeder ve hiçkimse onu evine kabul etmez. Sokaklarda açlıktan bîtâb düşüp gider.

Hindistan’da İngiliz işgaline kadar kadınların birden fazla eşi olabilirdi. Çoğunlukla da kardeşler aynı kadınla evlenirlerdi. Günümüzde bu gelenek çok fazla görülmese de Hindistan’ın ücrâ köşelerinde rastlanabiliyor.
Hindistan’da İngiliz işgaline kadar kadınların birden fazla eşi olabilirdi. Çoğunlukla da kardeşler aynı kadınla evlenirlerdi.

evlenirlerdi. Günümüzde bu gelenek çok fazla görülmese de Hindistan’ın ücrâ köşelerinde rastlanabiliyor.
Drahoma bizdeki başlık parasının tam tersi bir gelenek. Hindistan’da evlenirken erkek değil kız tarafı erkeğin ailesini para ödüyor. Bu nedenle aileler kız çocuk sahibi olmak istemiyorlar.

Hindistan’ta fakir halkın para kazanmak için başlattığı yılan oynatma işi bir süre sonra Hindistan’ın sembolü ve geleneği haline gelmiştir. Hindistan’ın hemen her köşesinde yılan oynatan bir Hintli görebilirsiniz.
Hindistan’daki tüyler ürperten, akıllara durgunluk veren bir başka gelenek ise Sati denilen gelenek. Bu geleneğe göre kocası ölüp de dul kalan kadınlar ya kendi ya da başkası tarafından benzin döküp yakılır. Bu şekilde kadının günahlarından arınıp kocasının yanına gittiği düşünülür.
Hindistan’ın absürd geleneklerinden biri daha karşınızda: Kurbağaların evlendirilmesi. Bu töreni Yağmur Tanrısının isteği üzerine yaptıklarını söylüyorlar.