Ne çektik şu dilimizden, önyargılarımızdan. Çoğu zaman bir çuval inciri düşünmeden sarf ettiğimiz ucu iftiraya dayanacak önyargılarımızdan berbat ettik. Bunun en son örneğini 10 Nisan gecesi sokağa çıkma vakasında yaşadık. Acımasız paylaşımların hedefinden olan kişiyi sonradan tanıyanlar söylediklerine bin pişman oldu.

Bilindiği üzere 10 Nisan gecesi saat 22.00’de ilan edilen sokağa çıkma yasağı insanların marketlere, büfelere, açılan pazaryerlerine hücum etmesine neden oldu. Son bir ayda yapılan önlemler neredeyse heba edildi diye yetkililerden açıklama geldi. Suçlu aranıyordu. Bulundu. Sosyal mesafeye dikkat etmeden kuyrukta gariban görünüşlü bir vatandaşımız. Elinde “Luppo” bisküvisiyle.

Başladı yorumlar: “Yemesen ölür müsün, değer miydi, corona virüsten daha mı önemliydi, yazıklar olsun…” gibi. Kendisini savunacak bir telefonu dahi olmayan, çoluk çocuğunu geçindirmeye çalışan işçi bir kardeşimiz, içimizden biri.

Acımasız saldırılar karşısında dayanamayan komşusu onun yerine savunma yaptı. “Kimse hiçbir şey bilmiyor. Bilseniz, yaptıklarınızdan pişmanlık duyardınız,” diye başlıyordu sözlerine. Devem ediyor ve asıl can alıcı, iç acıtıcı gerçekleri peş peşe sıralıyordu.

Luppo alam adamın komşusu olayı anlatmaya başlar.

“Gece haber duyulunca evinde yarına yiyecek ekmeği olmayan komşum kapımı çaldı. Henüz maaşımı almadım. Param yok. Evde küçük çocuğum var. Varsa borç para ver, marketler kapanmadan ekmek alayım,” dedi komşum. Benim de yeterince param yoktu. Birkaç ekmek alacak kadar para verdim.

Komşum markete vardığında ekmeğin kalmadığını görüyor. Bari makarna alayım diyor, onun da yerinde yeller esiyor. Başlıyor parasının yeteceği bir şey bulmaya. Rafın birinde belki de hayatında lüks diye almadığı “Luppo”yu görüyor. Hemen kapılmadan fiyatına, sonra cebindekilere bakıyor parasının yettiğini görünce düşünmeden alıyor.

Komşum kuyruğa, sizler de hakaret kuyruğuna giriyor; sadece babalık görevini yerine getirmeye çalışan bir vatandaşımızı, içimizden birini linç etmeye başlıyorsunuz. Değer mi? Bilip bilmeden değer mi? Bunu yapanların bir helallik almaya ihtiyacı yok mu? Kırılan kalp o kadar kolay mı onarılır?