Dün çoğu haber sitesinde ayağından vuruldu diye haber yapılan olayın aslı bambaşka çıktı. Adana’nın Seyhan ilçesinde polis bir gence “dur” ihtarında bulundu. Suriyeli genç ise uymadı ve Polis ise ateş ile karşılık verdi. Genç Ali kalbinden vurularak hayatını kaybetti, polis ise tutuklandı, cezaevine konuldu.

Adana Cumhuriyet Başsavcılığı olaya ilişkin açıklamalarda bulundu. Ali el Hemdan’ın Suriye uyruklu olduğu belirtildi. Silahla yaralanmasının ardından vefat etmesiyle beraber soruşturma başlatıldığı aktarıldı.

Seyhan İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polis ekipleri dün Güney Kuşak Bulvarıyla Obalar Caddesi kesişiminde görev yaparken, uygulama sırasında bir şahsın polisleri görünce kaçtığı bildirildi. “Polis ekibinin yaya olarak bu şahsı kovaladığı, ‘dur’ ihtarında bulunulduğu, şahsın Sucuzade Mahallesi 30095 ile 30093 Sokak kesişiminde kendisini takip eden ekipte görevli polis memuru F.K’nin görev silahından çıkan bir adet mermiyle göğüs bölgesinden yaralandığı” bildirildi.

Silahın yere düşerken yanlışlıkla ateş aldığını dile getiren polis memuru F.K, “Ölen çocuğun bana bana doğru dönüp dönmediğini hatırlamıyorum” dedi ve şu sözleri aktardı:

“Hatta o sırada bir lastik patlama sesi gibi bir ses duyuldu. Belki de diğer şahıslarda ve ölen çocuk da benim silah sıktığımı düşünerek dönmüş olabilir. Ben de o an panikledim. Koşarken elimde eldiven bulunduğundan ve çok sendeleyip yorulduğumdan sendeledim, o sırada yere düştüm.

Yere düşerken de silah ateş aldı. Ben kesinlikle silahı şahsa doğrultmadım. Sadece şahsı yakalamaya çalıştım. Ölen şahısla aramızda yaklaşık 30 metre mesafe vardı.

Ardından çocuk yere düştü. Ben hemen çocuğun yanına gittim. Çocuğun vurulduğunu görünce telsizden ve cep telefonundan 112’yi aradım. Ölen şahsı tanımıyorum. Şüpheli bir şahıs olabileceğini düşünerek müdahale etmek istedim. Kesinlikle vurmak amacım yoktu.

Dediğim gibi hem kendimi güvene almak, hem de şahsı korkutup durdurmak amacıyla silahımı çıkardım. Aslında havaya ateş edecektim. Böyle bir olayın yaşanmasını istemezdim. 26 yıllık meslek hayatımda ilk defa böyle bir olay başıma geldi. Kesinlikle çocuk yürümüyordu. Beni görünce koşarak kaçtı. Ben de arkasından koştum. Çocuğa doğrudan ateş ettiğim hususu doğru değildir. Tanık beyanlarını kabul etmiyorum” ifadelerini belirtti.

Olayı gerçekleştiren Polis F.K, silahın emniyetinin açık olacak şekilde taşıdıklarını dile getirdi ve şu sözleri aktardı: “Asayiş Şube Müdürlüğü’nde polis memuru olarak görev yapmaktayım. Dün diğer polis memuru arkadaşlarımla birlikte saat 10:30 sıralarında Covid – 19 nedeniyle sokağa çıkma yasağı bulunan vatandaşlarla ilgili ve şüpheli gördüğüm şahıslarla ilgili kontrol yapmak amacıyla Sucuzade Mah. Obaler Caddesi kesişiminde kontrol noktası oluşturduk. Saat 12:00 civarında ölen şahsı, yanında başka bir şahısla bize doğru gelirken gördüm.

Şahıslar biraz tedirgin davrandılar. Ben şahısların yanına gittim. Ölen çocuğun yanındaki şahsı aldım. Diğer ölen çocuk kaçmaya başladı. Diğer şahsı arkadaşlarıma teslim edip, kaçan çocuğun arkasından koşmaya başladım. Hatta arkadan da polis memuru arkadaşım İ.K. koşuyordu. Ben çocuğu durması için birçok kez uyardım. Çocuk ara sokaklara girince belimden silahımı çıkarıp, mermiyi namluya sürdüm ve arkasından koşuyordum.

Dediğim gibi ara sokaklara girdiğim için ve sokaklar sıkıntılı şahısların oturduğu yerler oturduğu yerler olduğu için, biraz da kendimi güvende hissetmek için elime silahı almıştım. Ben şahsın bana doğru döndüğünü görmedim. Çünkü bu sırada sokak kalabalıktı. Koşan birkaç kişi daha vardı. O yüzden dikkatim o şahıslara yönelmişti.” dedi.

Elim istemeden tetiğe temas etti. Şüpheli polis memuru sulh ceza hakimliğinde şu sözleri kullandı: Böyle bir şey yaşandığı için üzgünüm. Normal şartlarda silahı emniyeti açık olarak taşıyoruz. Sokak sıkıntılı olduğu için silahı elime aldım. Silah yanlışlıkla ateş aldı. Elim yanlışlıkla tetiğe değdi. Silahı elime almanın nedeni havaya ateş açmaktı. Sendeleyip düştüğüm için yorgunluk ve Ramazan dolayısıyla böyle bir olay meydana geldi” diyerek aktardı.