İrlanda Adasında büyük bir kıtlık yaşanmış, İrlanda halkının, o günün şartlarında en önemli ve ana besin kaynaklarından olan patetes zirai bir hastalık sebebiyle tarlalarda çürümüştü.
O dönemlerde İrlanda, İngiltere’nin sömürgesi altındaydı ve İrlanda'ya hakim olan zengin İngiliz çiflik sahipleri, patates dışında farklı ürünler de yetiştiriyorlardı.
Ancak yetiştirdikleri bu ürünleri yüksek askeri güvenlik tedbirleri altında İngiltere’ye ithal ediyorlardı. Yani açlıktan kırılan İrlanda halkı umurlarında bile değildi.
Ingiltere sömürgesi İrlanda halkı, büyük bir kıtlıkla karşı karşıyaydı. Tarihte "kara kıtlık", "büyük kıtlık", olarak tanımlanan o günleri ben "soykırım" olarak nitelendiriyorum.
"Çünkü 1840 yılında yaşanan büyük kıtlık(soykırım)’da, 1 milyon İrlandalı açlıktan ölmüş ve 2 milyonu aşkın İrlanda’lı da başka ülkelere göç etmeye mecbur kalmışlardı."
Kıtlıkla beraber, İrlanda’da çeşitli hastalıklar baş göstermişti. İrlanda halkı, çaresiz bir şekilde dışarıdan gelecek yardımları bekliyor, ve fakat gelen yardımlar yetersiz kalıyor, açlık ve hastalıklar, halkın yakasını bırakmıyordu.
Ülke nüfusunun yüzde 25‘i hayatını kaybetmiş ya da göç etmişti.
Göç etmek zorunda kalan İrlandalıların bindiği gemilere ise "Tabut Gemiler" denilmekteydi. Yolculuk yapanların çoğu gemilerde ya açlıktan ya da hastalıktan ölüyorlardı.
Bu zor dönemde, birçok yardım kuruluşu ve ülke, İrlanda'nın imdadına koştular.
Çok kişinin bilmediği ama Türkiye ile İrlanda dostluğunun güçlü temellerinin atıldığı günler işte bu zamanlara rastgeliyor. Tükiye, İrlanda’ya bu zor döneminde en büyük yardımı yapan ülkelerin başında geliyor.
1840 yılında başlayan ve günümüzdeki iletişim şartlarının da olmadığını hesaba katarsak, ancak kıtlığın yedinci yılında yani 1847 yılında Türk Padişahı, Osmanlı Hanedanı Abdülmecit, İrlanda halkının içinde bulunduğu durumu duyuyor ve "kendisinden yardım talep edilmediği halde" hemen harekete geçiyor.
"Osmanlı Devleti'nin Padişahı Abdülmecid, çeşitli gıda, ilaç ve "tohum" dolu 5 yelkenliyi acilen İrlanda'ya gönderiyor."
Bu arada, yardımlarla Belfast Limanına yanaşan Türk Gemileri'ni bir sürpriz beklemektedir.!?
Dönemin İngiltere Kraliçesi, Kraliçe Victoria bu yardımların İrlanda halkına ulaşmasına ve dağıtılmasına izin vermemiştir.!
Zamanın İngiltere Başbakanları: Sir. Robert Peel ve Lord John Russell bu acıları görmezden gelmiş, herhangi bir yardımda bulunmadıkları gibi İrlanda’da yetişen ürünlerin ihraç edilmesine de sessiz kalmışlardı.
"Şimdi neden soykırım dediğimi daha iyi anlıyorsunuzdur."
İrlanda halkına yardımları ulaştırmakta ısrarcı olan Osmanlı gemileri, Kraliçe Victoria'nın yasaklarını dinlemeyerek, Belfast limanından ayrılmış, Drogheda limanına doğru yol almışlar ve Sonunda Drogheda şehrine yardımları ulaştırmışlardır. Türk Leventleri, ihtiyaç sahiplerinin tamamına yardımlar dağıtılana kadar da limandan ayrılmamışlardır. Yöre halkından dinlediğim kadarıyla, Türk tabipleri, hastaların tedavilerine de yardımcı olmuşlardır.
Limanda gemileri gören halk daha önce hiç görmedikleri Osmanlı gemilerine "Yabancı Gemiler" adını vermişlerdir. Gemi mürettebatı, yardımların eşit şekilde İrlanda halkına dağıtıldığından emin olmak için uzun bir süre Drogheda şehrinde kalmışlardır. (Mürettebatın bir kısmının kaldığı oteli ziyaret etme şansım olmuştu. Tarihe dipnot düşülmüş insani koku hala oradaydı. Çok muhteşem ve gurur verici bir duyguydu, hiç unutamam).
Yardımın ulaşması çeşitli hikayelerin de ortaya çıkmasına sebep olmuş bölgede.
Galata limanından yola çıkan 5 geminin yalnızca 3’ünün İrlanda’ya kavuştuğunu, iki geminin yolda battığını ve 100’ü aşkın mürettebat’ın öldüğü söylenmektedir.
Bir diğer söylenti ise, Abdülmecit’in doktorunun İrlanda’nın Cork şehrinden olduğuna ve bu doktor sayesinde Abdülmecid’in İrlanda’daki kıtlıktan haberdar olduğu ve bu vesile ile İrlanda halkına yardım gönderdiği şeklindedir. Drogheda şehrinde, buna benzer bir çok hikaye duymak mümkündür...
Drogheda'da hemen hemen her yerde ay-yıldız görmek mümkündür.
Halk bu yardımları hiç unutmamış, Ay-yıldız'ı bölgenin sembolü haline getirmiştir. Trabzonspor ile Drogheda United spor kulüpleri kardeş iki takımdır, hatta renkleri de aynıdır. Droheda United Kulübünün renkleri de Trabzonspor gibi, bordo-mavidir.
Drogheda Spor formalarında Ay yıldız amblemleri de mevcuttur. Her yıl çeşitli maçlarla Trabzonspor ülkeyi ziyaret eder veya Deoghedalı footbolcular Trabzon'da ağırlanırlar.
Coğrafi konumu ve verimli topraklara sahip olması sebebiyle İngiltere tarihin her döneminde İrlanda topraklarına sahip olmak istemiştir.
Nitekim günümüzde İrlanda'nın 6 büyük şehri hala İngiltere’ye bağlıdır. Kıtlıktan 8 yıl sonra İrlanda halkı İngilizlere baş kaldırmış ve yıllar süren iç şavaşlardan sonra 1921’de İngilizleri topraklarından kovmayı başarmışlardır. 1922 ‘de ise İrlanda Cumhuriyeti olarak parlementolarını kurmuş, özgürlüklerini yıllar süren zorluklardan sonra tekrar kazanmışlardır.
Dilerim birgün İrlanda adasının tamamı, tamamen İrlanda Cumhuriyeti'nin kontrolüne geçer. Dilerim ki hiç bir ülke özgürlüğü pahasına soykırıma uğramaz, Dilerim ki atalarımızın yıllar önce bu topraklara serptiği dostluk tohumları her zaman iki ülkenin dostluk ve kardeşliğine ışık tutar ve bütün dünyaya örnek olur.
Ve Dilerim ki din, dil, ırk, mezhep ayrımı yapılmaksızın yardıma muhtaç insanlara el uzatılmasının güzel bir örneği olarak hep hatırlanır.
Bir sonraki yazımda, bu güne kadar Türk Kültür ve Sanatını, İrlanda kültürü ile pekiştirmek ve tanıtmak için neler yaptığımı ve ne gibi projelerle yoluma devam edeceğimi kaleme alacağım.
Sevgiyle kalın.