Magazin

ÜNLÜ OYUNCUNUN BÜYÜK SIRRI...

ÜNLÜ OYUNCUNUN BÜYÜK SIRRI...

Onu ilk kez Hayat Bilgisi’nde tanıdık. Sonra ‘Acemi Cadı’, ‘Adanalı’ ve ‘Muhteşem Yüzyıl’da da izledik.

Bir dönemin efsane oyuncusu Mine Mutlu’nun oğlu olduğunu çok sonra öğrendik. Çağkan Annesini 5 yaşındayken kaybetti….Annesine dair hatırladığı çok az şey hatırlıyor…

-Nasıl başladı oyunculuk maceranız? Aklımda oyunculuk yoktu. Aslında ticaretle uğraşmak istiyordum. O yüzden de işletme okudum. Çocukluk arkadaşım Ceren Moray, bir reklamda oynamıştı. Ben de ondan esinlenerek internetten ajanslara başvurdum ve ilk geri dönüş yapan ajansla da çalışmaya başladım.

-Oyunculuk eğitimi almadınız yani? Ajansa yazıldığımda yoktu fakat işler ciddiye binince oyunculuk eğitimi de aldım. Aslında en önemli oyunculuk eğitimini ‘Hayat Bilgisi’ dizisinde aldım. İlk dizi tecrübemdi ve benim için bir nevi okul oldu. Ustalarla beraber çok iyi bir ekiple öğrendim set adabını.

-Neden konservatuvar okumadınız? Bu hayatımdaki keşkelerimden biridir. O açığı da daha çok çalışıp kapatmaya çalışıyorum. Konservatuvarda nasıl oyunculuk dersleri alıyorlarsa, ben de sete gelmeden önce dersimi çalışıp geliyorum.

-Biraz tecrübe de gerekiyor… İllaki okul okuyup tecrübe sahibi olmayan insanların nasıl eksikliği oluyorsa benim de farklı yönde eksiklerim var. Kimse dört dörtlük değil, ben de dört dörtlük bir oyuncu değilim. Olmak gibi bir iddiam da yok zaten. Oyunculuk kariyeriniz boyunca oynanabilecek milyonlarca karakter, milyonlarca farklı hikâye varken ‘ben oldum’ demek doğru değil.

-‘Kaçak’ adlı diziye sonradan dâhil oldunuz. Çekimler nasıl geçiyor? Çok güzel… Benim yapım şöyledir; bir ortama alışana kadar üç, dört hafta çok içime kapanık olurum. Bu diziye de sonradan dâhil olduğum için ‘acaba zorluk çeker miyim?’ diye düşünüyordum ama adapte olmak konusunda çalıştığım ender ekiplerden biri oldu. Herkes çok iyi karşıladı, hiç zorluk çekmedim.

-Annenize dair neler hatırlıyorsunuz? Neler öğrendiniz ondan? Birçok şeyi hatırlamıyorum. Sadece Uğur Dündar’ın ‘Arena’ adlı programına çıkmıştı, onu hatırlıyorum. Kız kardeşim, anneanem ve ben hep birlikte izlemiştik. Böyle ufak tefek anılar var. Genellikle yemek seçip yemediğimde bana ceza verirdi. O zaman yemediğim karnabahar ve patlıcan yemekleri şu an favorilerim.

-Kaç yıldır yalnız yaşıyorsunuz? 18 yaşımdan beri yalnız yaşıyorum. O zamanlar babam bana şakayla karışık “18 yaşına geldin artık benim sorumluluğumda değilsin yasal olarak” dedi. Gurur yaptım ertesi sabah çıktım evden. İyi ki de çıkmışım. Kendime ait bir düzenim oldu, sorumluluk nedir biliyorum. Hem ev işleri hem ev bütçesi hem de kendine bakabilmek insanı olgunlaştırıyor.

-Geleceğe dair planlarınız neler? Çok plan yapmıyorum. Çünkü uzun vadeli planları sevmiyorum. Bunu bizzat tecrübe ettim, tez canlıyım. Her şey çok çabuk olsun istiyorum ve olmayınca enerjim düşüyor. Bu yüzden akışına bıraktım artık, hayat ne getirirse… Oyuncu olmasaydınız, ne yapardınız? Sporla ilgili bir şey yapacağım kesin. Crossfit yapıyorum. Duymuşsunuzdur belki, Türkiye’de yeni yeni yaygınlaştı. Spor yapmayı çok seviyorum, yapmazsam çok mutsuz oluyorum. Spor hayatımda her zaman var ve olacak.

-Şu an ki rolünüz sizin için ne ifade ediyor? Benim için farklı bir rol. ‘Muhteşem Yüzyıl’ hariç hep temiz yüzlü iyi aile çocuğunu oynadım. Kaçak’taki rolüm hepsinden farklı. Hem bir mafya üyesini hem de daha olgun bir karakteri canlandırıyorum. Bu rolün hakkını verirsem, bana olan bakış açısını değiştirmiş olacağım. Bu yüzden benim için ayrı bir önemi var.

-İş dışında neler yapıyorsunuz? Bir yaşında köpeğim var ve onu mutlaka her gün sabah-akşam gezdiriyorum. Onun dışında evde ilgileneceğim bir şey varsa önce onlarla ilgilenirim. Sonra boş vaktim kalırsa; kitap okurum, film izlerim ya da spora giderim. Anlayacağınız çok hareketli bir hayatım yok. Ünlü biri olmak hayatınızı nasıl değiştirdi? İnsanların bana yaklaşımı değişti ama bende bir şey değişmedi. Şunu itiraf edebilirim, herkes tarafından sevilmek güzel.

-Gece hayatınız var mı? Yok, eskiden de yoktu. Köpeğim olduğu için çok dışarı çıkamıyorum zaten. Arkadaşlarım çok ısrar ederse de “Köpek var” diyorum, biraz da bahanem oluyor. Üniversite yıllarında çok gezdim. -7 sene önceki bir röportajınızda “Arkadaşlarım, sevgililerim için ‘ Bu kızla nasıl çıkarsın?’ derler, beğenmezlerdi sevgililerimi” demişsiniz. Hâlâ aynı şeyi söylüyorlar mı? Demiyorlar tabii. Ayrıca şu anda kız arkadaşım da yok, olsa da kimseye beğendirmek zorunda değilim. Benim için sadece fiziksel özellik önemli değil, enerji ve çekim meselesi bu… Onun dışında kriterlerim var ve onlara sahipse eğer…