Ünlü Yeşilçam oyuncusu öldürüldü 'Kafasına silahı böyle...'
Yeşilçam kadınlarının kimi emlak zengini oldu, kimi bir köşeye çekildi, kimi de karıncayı bile incitmez denen bir adam tarafından öldürüldü. İşte Yeşilçam kadınlarının bilinmeyen hikayeleri...
Yeşilçam kadınlarının kimi emlak zengini oldu, kimi bir köşeye çekildi, kimi de karıncayı bile incitmez denen bir adam tarafından öldürüldü. İşte Yeşilçam kadınlarının bilinmeyen hikayeleri... Emel Aydan, 1951’de Erdoğan Kaşif ismiyle İstanbul’da dünyaya geldi ve 20’li yaşların hemen başında İtalya’nın başkenti olan Roma’da ameliyat ile cinsiyet değiştirdi.
Daha sonra İtalya ve İsviçre’de Rita Santiago ismiyle striptizcilik yapmaya başladı. Öteki Sinema sitesinin bilgilerine göre, 1970’li yılların ortalarında ülkemize geri döndü ve bir yandan sahneye çıkarken bir yandan da erotik filmlerde yer almaya başladı.
Erotik filmler dışında “Lüküs Hayat” isimli müzikal film ve “Kader Bu” isimli drama filminde de rol almıştır. İnce sesi, kıvrımlı vücuduyla erotik film sektöründe hızla en tepeye tırmandığı süreçte onun bir trans olduğunu kimse fark etmemişti bile.
Babası Hüseyin Kaşif de bir Yeşilçam oyuncusudur, striptiz ustası eşi Nur Ay ve Emel Aydan ile birlikte çeşitli erotik sahne şovları hazırlamışlardır.
Başrolünde oynadığı en popüler erotik filmler; “Babanın Kızları”, "Erkeğim Benim”, “Ye Beni Mahmut” ve “Kayıkçının Küreği”dir.
Rol arkadaşlarının bile trans olduğunu fark etmediği Emel Aydan, 1975 yapımı “Ah Nerede Vah Nerede” filminin çekimleri sırasında Gazanfer Özcan tarafından fark ediliyor.
Film çekimlerinde kendisinden çok etkilenen Adnan Şenses (ki gençliğindeki çapkınlığı dillere destandır) ona kur yaparken Gazanfer Özcan ise sürekli bir tanıdığını andırdığını düşünüyordu.
Daha sonra uzun dönem aynı sahneyi paylaştıkları Hüseyin Kaşif’in oğlu Erdoğan’a benzediğini fark edip, yanına gidiyor ve “Merhaba Erdoğan, beni hatırladın mı?” diye soruyor.
Bunun üzerine Emel Aydan “Evet” anlamına gelecek şekilde başını sallar ve Gazanfer Özcan kendi hatırlamasına rağmen yine de şok olur.
80 askeri darbesi ile erotik film sektörü bitince sahne çalışmalarına devam etmiş ve “Türk Müziğinden Anılar” isimli bir longplay çıkartmıştır.
Feri Cansel; Kıbrıs'lı ve asıl adı Feriha. İngiltere’de kuaförlük yaptı. Türkiye’ye geldikten sonra İngiliz vatandaşlığını bırakıp Türk vatandaşlığına geçti. Erotik furya öncesinde bazı filmlerde yan rollerde oynayarak ünlendi, silikon göğüsleri ile dönemin erotik starları arasında sivrildi fakat özel hayatında asla mutlu olamadı. Göğüslerine estetik yaptırdıktan sonra gazetelere “estetik görünümü için zaruri olarak geçirmiş olduğum göğüs ameliyatımın neticesinde Yeşilçam’ın değişmez güzel göğüslü kadını olmamı sağlayan ve en güzeline kavuşturan eşsiz, muktedir, sanatkar opr. Dr. Mümtaz Seçkiner’e gazeteniz tavassutu ile sonsuz teşekkürlerimi bir borç bilirim.” diye ilan vermişliği de olan Feri Cansel çevresinde dobra, dürüst ve lafını sakınmaz bir kadın oyuncu olarak nam saldı. Çevresindekiler tarafından “karıncayı bile incitmeyecek bir adam” denilen sevgilisi Melih Ük tarafından öldürüldü.
Annesinin vurulduğu anda olay yerinde bulunan Feri Cansel'in kızı Zümrüt de Melih Ük tarafından yaralandı. Zümrüt daha sonra mahkemede Melih Ük'ün, annesini öldürdüğü anı 'Annemin başına silahı böyle dayadı' diyerek anlattı.
Feri Cansel'in sevgilisi Melih Ük tarafından öldürülmesi gazetelere şu metinle yansımıştı: "Sinema sanatçısı Feri Cansel'i öldürmekten yargılanan sevgilisi Melih Kemal Ük, 25 yıl hapis istemiyle yargılanmaya başladı. 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanık Ük, Cansel yüzünden borçlandığını, olay günü eve geldiğinde telefonla konuştuğu kişiyi sorunca hakarete uğradığını bildirdi. "
Feri Cansel ve Melih Kemal Ük